Kendine özgü tarihi dokusuyla yeşil çayırları yer yer kesen vadi oluklarıyla oldukça orijinal şirin bir kent işte Vibo Valentia. Tüm İtalya’da olduğu gibi pasta yani makarna’nın, pizza’nın pek çok lezzetli türlerini burada da görmek mümkünO zaman “Vibo Valentia’nın da içinde yer aldığı Calabria’nın İtalya’nın diğer bölgelerinden farkı nedir?” diyeceksiniz. Gördüğümüz kadarıyla anlatmaya çalışalım. Her şeyden önce Calabria Bölgesi çizmenin en güneyinde yer alan ortalama 2 milyona sahip Sicilya adası ile arsındaki yaklaşık 1 mil mesafesi bulunan İtalya’nın 20 coğrafi bölgesinden biri. Bölgenin Vibo Valentia’dan sonra en beğendiğimiz kentleri nefis manzaralara ve de tertemiz kumsallara sahip olan Tropea ve Reggio Calabria kentleriydi. Bu kentler başta olmak üzere otanik yerleşime sahip tarihi dokusuyla, deniz turizmine son derece uygun plajlarıyla ve de kıyıdan birkaç km içeride yer alan yemyeşil vadileriyle insanı büyüleyen tam bir turizm bölgesi burası. Bunun yanında yerli ya
Okyanusun en güzel yerlerinden biri olan bu küçük ama bir o kadar da Akdeniz kokan ülkeyi ziyaret etmek oldukça keyifliydi. Gerek insanları gerekse bahçelerdeki turunç ve portakal ağaçlarıyla sade ve bir o kadar da doğal güzelliğiyle Portekiz, gezip görülmeye değer bir ülke. Nehir, göl ve denizden sonra uçsuz bucaksız okyanusla buluşmak apayrı bir tat. Atlas okyanusunun kıyısında kocaman dalgalara karşı fotoğraf çektirmek belki de hayalini bile kurmakta zorlanacağım bir düşünceydi benim için. Kısa ama bir o kadar da eğlenceli bu gezimizden aklımda kalan diğer bir nokta da, gittiğimiz bölgenin, Portekiz’e simgesini veren ‘’horoz efsanesiyle’’ ünlü olmasıydı. Bu gezide emeği geçen sevgili meslektaşlarım Serkan Tezcan, Feride Şen ve İlker Padar’a ve aynı zamanda projeyi anlamlı hale getiren özverili öğrencilerimiz; Yakupcan, Barış, Seher,Bedrican, Havva ve Büşra’ya sonsuz teşekkürler…