Ana içeriğe atla

BİR HAFTADA PORTEKİZ(HAVVA ÖZEKİN )

     

                                                                          Bir tatil düşünün ki başından sonuna kadar stresli ama bir o kadar mükemmel olsun. İşte Portekiz gezisi bizler için öyle oldu.Çünkü gitmek istiyorsanız bütün okulun katılabildiği bir mülakata girmek zorundasınız  ve sadece altı kişilik olan bu gezi için iyi bir konuşma yapmak zorundasınız.


Ben de nasılsa gidemem diyerek mülakata girdim.Tahmin ettiğim gibi olmamıştı. Gitmeye hak kazanmıştım.                                                                                                                                                                                    
Ama esas olay burdan sonra başlıyor.Orada yapmamız gereken bir konuşma  ve sunum var.Çok basit görünsede benim için zordu.Çünkü tanımadığınız bir sürü insanın önünde      kendi ülkenizi başka bir dille tanıtıcaksınız.Bu benim her zaman yaptığım bir şey değil.


Ama bu yazıyı hazırlamak bile keyifliydi.Düşününce büyük bir projenin içinde yer alıyorsunuz ve bir şeyler yapmayı denemek kadar güzel bir şey yok.Sadece bununla sınırlı değil.

Orada hiç tanımadığımız insanların evinde bir hafta kalıyoruz.Bir ailenin akşam yemeğine oradaki partnerimizin okul hayatına kısa sürede olsa ortak oluyoruz.

Bu bana göre projenin en heyecan verici tarafıydı.Partnerlerimiz ayarlandı her şeyi tamamladık ve sonunda Portekize gittik.Rüya gibi bir haftalık geziye katılmış olduk.Rüya gibi diyorum çünkü orası bize birçok şey öğretti.Daha önce hiç görmediğimiz yerleri görme fırsatı sağladı.

Farklı milletlerden bir sürü arkadaşımız oldu.Sadece kendi kültürümüzü değil onların kültürlerini yaşayız tarzlarını onlardan öğrendik.Türk arkadaşlarımızla oradaki partnerlerimizle onların arkadaşlarıyla gruplarımız oldu.


Bu sayede önyargının ne kadar boş saçma ve gereksiz olduğunu öğrendik.Çünkü bu gruplarda öyle değişik kişiler vardı ki hiç beklemediğimiz tiplerden bambaşka karakterler çıktı.Tahmin edemeyeceğimiz kadar iyilerdi.

Bu da karşımızdakilerle konuşup tanışmadan yargılarda bulunmamayı öğretti.Tüm bu güzel şeylerin yanında öğretmenlerimizle arkadaşlarımızla paylaştığımız bir sürü güzel anımız oldu.Bana kalırsa gitmek isteyen herkesin bütün kaygılarını bir kenara bırakıp rahatça gidebileceği bir projeydi.

Umarım tüm Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri günün birinde bu veya buna benzer projelerde yeralabilir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akdeniz Kokan Ülke: Portekiz (Burcu Kızılyurt)

           Okyanusun en güzel yerlerinden biri olan bu küçük ama bir o kadar da Akdeniz kokan ülkeyi ziyaret etmek oldukça keyifliydi. Gerek insanları gerekse bahçelerdeki turunç ve portakal ağaçlarıyla sade ve bir o kadar da doğal güzelliğiyle Portekiz, gezip görülmeye değer bir ülke.  Nehir, göl ve denizden sonra uçsuz bucaksız okyanusla buluşmak apayrı bir tat. Atlas okyanusunun kıyısında kocaman dalgalara karşı fotoğraf çektirmek belki de hayalini bile kurmakta zorlanacağım bir düşünceydi benim için. Kısa ama bir o kadar da eğlenceli bu gezimizden aklımda kalan diğer bir nokta da, gittiğimiz bölgenin, Portekiz’e simgesini  veren ‘’horoz efsanesiyle’’  ünlü olmasıydı.  Bu gezide emeği geçen sevgili meslektaşlarım  Serkan Tezcan, Feride Şen ve İlker Padar’a  ve aynı zamanda projeyi anlamlı hale getiren özverili öğrencilerimiz;  Yakupcan, Barış, Seher,Bedrican, Havva ve Büşra’ya  sonsuz teşekkürler… ...

Sevimli mi Sevimli Küçük Bir Kent Vibo Valentia (Hakan Şenses)

Kendine özgü tarihi dokusuyla yeşil çayırları yer yer kesen vadi oluklarıyla oldukça orijinal şirin bir kent işte Vibo Valentia. Tüm İtalya’da olduğu gibi pasta yani makarna’nın, pizza’nın pek çok lezzetli türlerini burada da görmek mümkünO zaman “Vibo Valentia’nın da içinde yer aldığı Calabria’nın İtalya’nın diğer bölgelerinden farkı nedir?” diyeceksiniz. Gördüğümüz kadarıyla anlatmaya çalışalım. Her şeyden önce Calabria Bölgesi çizmenin en güneyinde yer alan ortalama 2 milyona sahip Sicilya adası ile arsındaki yaklaşık 1 mil mesafesi bulunan İtalya’nın 20 coğrafi bölgesinden biri. Bölgenin Vibo Valentia’dan sonra en beğendiğimiz kentleri nefis manzaralara ve de tertemiz kumsallara sahip olan Tropea ve Reggio Calabria kentleriydi. Bu kentler başta olmak üzere otanik yerleşime sahip tarihi dokusuyla, deniz turizmine son derece uygun plajlarıyla ve de kıyıdan birkaç km içeride yer alan yemyeşil vadileriyle insanı büyüleyen tam bir turizm bölgesi burası. Bunun yanında yerli ya...

Karşı kıyının ülkesi Yunanistan (Serkan Tezcan)

Sevgi , dostluk ve kardeşlik ülkesi…Karşı kıyının ülkesi Yunanistan…            Oraya gittiğimizde politik sebeplerden ve  Türk olduğumuzdan dolayı zaman zaman ters bakışlarla karşılaşabileceğimizi düşünürken, yolda Türkçe konuştuğumuzu duyanların yanımızdan geçerken Türkçe ’’hoş geldin’’ demesi bizleri düşünemeyeceğimiz kadar mutlu etmişti. Selanik’i ziyaret etmenin bizim için ayrı bir önemi vardı. Cumhuriyetimizin kurucusu , milletimizin önderi Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ederken duygularımız karmakarışıktı. Hasret , gurur, hüzün, mutluluk…            Kültürlerimiz arasında benzerlikler olduğunu bilerek Selanik’e gitmiştik ama yeme-içme kültüründen müziğe, dansa, insan ilişkilerinden mimari yapıya kadar pek çok şeyin hemen hemen aynı olduğunu görmek hem çok şaşırtıcı hem de  çok heyecan vericiydi. Kalpten kalbe pek çok köprü kurduk, şarkılarımızda duygularımız...