Ana içeriğe atla

LİTVANYA GEZİSİ (Batuhan Yerli)


Merhaba ben Batuhan Yerli. Bu geziye gitmeden önce Litvanya hakkında biraz araştırma yapmıştım. Ve Litvanyalı insanların nazik, misafirperver, arkadaş canlısı olduklarını öğrendim.

 Gitmeden önce aklımda, kalacağım kişi hakkında bir öngörüm oldu. Gittiğimde çok sıcak karşılandım. Gerçekten de insanlar söylendiği gibi kibar ve nazikti. Evinde kaldığım Simonas ile tanıştığıma çok memnun oldum. Kendi evimizde gibi hissettik. Okulları Türkiye’deki okullarına hiç benzemiyordu. Ve her öğrencinin müziğe karşı inanılmaz bir yeteneği vardı. En az 2 enstrüman çalıyorlardı. 


Onlarla ve diğer ülkelerden gelenlerle tanışma şansımız oldu. Hepsinin kültürleri, damak tatları bambaşkaydı. ‘’International Night’’ organizasyonunda dansları, müzikleri ve yiyeceklerini tanıdık. Bu benim ve arkadaşlarım için harika bir anı oldu. Konserin olduğu gün grup olarak çok heyecanlıydık ve en iyi performanslardan birini sergiledik. Daha sonra şehrin güzel ve tarihi yerlerini gezdik. Trakia Kalesi en görkemlilerinden biriydi. 

Gezilerde de çok iyi vakit geçirdik. Daha sonra yöresel yiyeceklerinden de tattık. İlk bakışta yiyecekler garip görünse de tadına bakınca gerçekten lezzetli olduklarını anladım.

 Erasmus+ Projesi farklı ülkelerdeki insanlarla tanışmak için harika bir fırsat. Ve bu proje benim için harika bir tecrübe oldu. Son olarak Sİmonas ve ailesine tekrar teşekkür ederim. Umarım onlarda Türkiye’yi severler.   



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akdeniz Kokan Ülke: Portekiz (Burcu Kızılyurt)

           Okyanusun en güzel yerlerinden biri olan bu küçük ama bir o kadar da Akdeniz kokan ülkeyi ziyaret etmek oldukça keyifliydi. Gerek insanları gerekse bahçelerdeki turunç ve portakal ağaçlarıyla sade ve bir o kadar da doğal güzelliğiyle Portekiz, gezip görülmeye değer bir ülke.  Nehir, göl ve denizden sonra uçsuz bucaksız okyanusla buluşmak apayrı bir tat. Atlas okyanusunun kıyısında kocaman dalgalara karşı fotoğraf çektirmek belki de hayalini bile kurmakta zorlanacağım bir düşünceydi benim için. Kısa ama bir o kadar da eğlenceli bu gezimizden aklımda kalan diğer bir nokta da, gittiğimiz bölgenin, Portekiz’e simgesini  veren ‘’horoz efsanesiyle’’  ünlü olmasıydı.  Bu gezide emeği geçen sevgili meslektaşlarım  Serkan Tezcan, Feride Şen ve İlker Padar’a  ve aynı zamanda projeyi anlamlı hale getiren özverili öğrencilerimiz;  Yakupcan, Barış, Seher,Bedrican, Havva ve Büşra’ya  sonsuz teşekkürler… ...

Sevimli mi Sevimli Küçük Bir Kent Vibo Valentia (Hakan Şenses)

Kendine özgü tarihi dokusuyla yeşil çayırları yer yer kesen vadi oluklarıyla oldukça orijinal şirin bir kent işte Vibo Valentia. Tüm İtalya’da olduğu gibi pasta yani makarna’nın, pizza’nın pek çok lezzetli türlerini burada da görmek mümkünO zaman “Vibo Valentia’nın da içinde yer aldığı Calabria’nın İtalya’nın diğer bölgelerinden farkı nedir?” diyeceksiniz. Gördüğümüz kadarıyla anlatmaya çalışalım. Her şeyden önce Calabria Bölgesi çizmenin en güneyinde yer alan ortalama 2 milyona sahip Sicilya adası ile arsındaki yaklaşık 1 mil mesafesi bulunan İtalya’nın 20 coğrafi bölgesinden biri. Bölgenin Vibo Valentia’dan sonra en beğendiğimiz kentleri nefis manzaralara ve de tertemiz kumsallara sahip olan Tropea ve Reggio Calabria kentleriydi. Bu kentler başta olmak üzere otanik yerleşime sahip tarihi dokusuyla, deniz turizmine son derece uygun plajlarıyla ve de kıyıdan birkaç km içeride yer alan yemyeşil vadileriyle insanı büyüleyen tam bir turizm bölgesi burası. Bunun yanında yerli ya...

Karşı kıyının ülkesi Yunanistan (Serkan Tezcan)

Sevgi , dostluk ve kardeşlik ülkesi…Karşı kıyının ülkesi Yunanistan…            Oraya gittiğimizde politik sebeplerden ve  Türk olduğumuzdan dolayı zaman zaman ters bakışlarla karşılaşabileceğimizi düşünürken, yolda Türkçe konuştuğumuzu duyanların yanımızdan geçerken Türkçe ’’hoş geldin’’ demesi bizleri düşünemeyeceğimiz kadar mutlu etmişti. Selanik’i ziyaret etmenin bizim için ayrı bir önemi vardı. Cumhuriyetimizin kurucusu , milletimizin önderi Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ederken duygularımız karmakarışıktı. Hasret , gurur, hüzün, mutluluk…            Kültürlerimiz arasında benzerlikler olduğunu bilerek Selanik’e gitmiştik ama yeme-içme kültüründen müziğe, dansa, insan ilişkilerinden mimari yapıya kadar pek çok şeyin hemen hemen aynı olduğunu görmek hem çok şaşırtıcı hem de  çok heyecan vericiydi. Kalpten kalbe pek çok köprü kurduk, şarkılarımızda duygularımız...